Yüzey araştırmasının gerçekleştirildiği Karadağ bölgesi, Karaman ili, Merkez ilçesi sınırlarında, Karaman şehir merkezinin yaklaşık 25 km kuzeybatısında, Hotamış Gölünün 19 km güneydoğusunda, Karapınar’ın (Konya) 50 km güney batısında yer almaktadır.
Karadağ, Karaman’ın kuzeyinde yükselen tepelere sahip bir dağ kitlesidir. Karadağ’ın eteğindeki düzlükte Madenşehir Köyü ve bu köyün etrafında Binbirkilise harabeleri bulunmaktadır. Burada ikinci önemli harabe topluluğunun bulunduğu Değle Öreni ise, volkanik özelliğe sahip bir dağ hüviyetindeki Karadağ’ın üzerinde bir tepede yer almaktadır.
Binbir Kilise harabeleri, XIX. yüzyılın başlarından itibaren özellikle batılı seyyahların dikkatini çekmiştir. 1826’da L. Laborde, 1834’te Ch. Texier, 1837’de W. Hamilton gibi seyyahlar tarafından ziyaret edilmiş ve gravürleri yayınlanmıştır. Seyyahların verdiği bilgiler, Binbir Kilise’ye olan merakı artırmış ve XX. yüzyılın hemen başından itibaren çok sayıda araştırmacı burayı ziyaret ederek, eserleri üzerinde çalışmıştır.
Bütünü Karadağ olarak adlandırılan bu bölgenin, muhtelif yüksekliklerde birçok tepesi vardır. Bunların üstlerinde çeşitli tarihi kalıntılar bulunmaktadır. Büyük Konya Ovasının bir ucunda yükselen bu heybetli dağın, daha Hitit çağında kutsal bir değere sahip olduğu bazı yüksek kısımlarındaki kayalar üzerine işlenmiş Hitit sunaklarından, hiyerogliflerinden anlaşılmaktadır.
Birçok medeniyetin bulunduğu tepede, Hitit Krallığının, Asur Ticaret Kolonilerinin yanı sıra Pers, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmıştır. En önemli buluntular Bizans dönemine aittir. Binbirkilise’nin Bizans döneminde bölgenin en önemli dini merkezi olduğu bilinmektedir. Bölgede 9. yy ‘da görülen Arap akınlarından etkilenen yerleşimler 12. yy ‘da Türk hâkimiyetine geçmiştir.
Bölgede başlıca dikkat çeken Madenşehri ve Değle ören yeri ve diğer ören yerlerinde 4. ve 9. yy ‘lar arasında yapılmış çok sayıda kilise, manastır, sarnıç, mezar yapıları, askeri yapılar ve konutlar yer almaktadır. Günümüzde kısmen de olsa ayakta kalan yapılar vardır. Bunların başlıcaları Madenşehir Ören Yeri’nde 1 No’lu Bazilika, 12 No’lu Şapel, Mousoleum 1-2, Eksedra iken Değle Ören Yeri’nde bu sayı oldukça fazladır ki en dikkat çekenleri 31, 32, 33-36, 35 No.lu kiliseler, saray yapısı olabilecek bir yapı, kaya oyma mezarlar, inziva hücreleri, açık apsis gibi mekanlardır. Bölgede ilk kazı çalışmalarını 19. yy ‘da İngiliz Arkeolog Gertrude Bell ve Ramsay tarafından yapılmıştır. Gertrude Bell yapılara numaralar verip, planlarını çizerek kayıt altına almıştır.
Karadağ bölgesinde gerçekleştirilen yüzey araştırmasının temel amacı, dağ üzerinde yer alan Bizans dönemi dini mimari örneklerinin eksiksiz bir şekilde tespitinin yapılmasıdır. 20. yy ‘ın başında yapılmış çizimlerin yerine taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının rölövelerin alınması ile modern teknikler çerçevesinde tüm yapıların plan ve kesit çizimleri, tüm taş eserlerin, kitabelerin tespit, kataloglanması, çizimleri ile tercümelerinin yapılması amaçlanmaktadır. Günümüzde bölgede yapılan araştırmaların eksikliği sebebiyle başta Değle antik kentinin lokalizasyonun yapılamaması sorununun yanında, Karadağ üzerinde bulunan Madenşehir ve Değle ören yerlerinin hala antik isimleri tespit edilememiştir. Bu çalışma kapsamında bu sorunların çözümlenmesi, bölgedeki yerleşim ve yapıların niteliği, işlevinin tespiti ile Anadolu erken Hristiyan sanatı ve mimarisi içerisindeki durumu değerlendirilmeye çalışılacaktır.